Esas No: 2014/9594
Karar No: 2014/9594
Karar Tarihi: 24/11/2016
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
BETÜL DEMİR VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2014/9594) |
|
Karar Tarihi: 24/11/2016 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Burhan ÜSTÜN |
Üyeler |
: |
Nuri
NECİPOĞLU |
|
|
Kadir ÖZKAYA |
|
|
Rıdvan GÜLEÇ |
|
|
Yusuf Şevki
HAKYEMEZ |
Raportör Yrd. |
: |
İsmail Emrah
PERDECİOĞLU |
Başvurucular |
: |
1. Betül
DEMİR |
|
|
2. Beyhan
DEMİR |
|
|
3. Emre
DEMİR |
Vekili |
: |
Av. Tevrat
DURAN |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 12/6/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4.Başvurucular, bireysel başvuru harcını karşılama imkânının
bulunmadığını belirterek adli yardım talebinde bulunmuşlardır.
5. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
9. Başvurucuların murisi Dursun Demir 23/11/2007 tarihinde
Bakırköy 9. İş Mahkemesinde meslek hastalığına bağlı tazminat davası açmış,
Dursun Demir"in ölümü üzerine davayı mirasçıları olan başvurucular takip
etmişlerdir. Söz konusu dava dosyası Bakırköy 25. İş Mahkemesine devredilmiş,
yargılama sonunda 28/4/2015 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne
hükmedilmiş, taraflarca temyiz yoluna başvurulmaması üzerine kısmen kabul
kararı kesinleşmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
10. Mahkemenin 24/11/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
11. Başvurucular makul sürede yargılanma haklarının ihlal
edildiğini ileri sürmüşlerdir.
A. Adli Yardım Talebi
Yönünden
12. Anayasa Mahkemesinin Mehmet
Şerif Ay (B. No: 2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen ilkeler
dikkate alınarak geçimini önemli ölçüde güçsüzleştirmeksizin yargılama
giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucuların açıkça
dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi
gerekir.
B. Kabul Edilebilirlik Yönünden
13. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
C. Esas Yönünden
14. Medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin olan iş mahkemeleri
nezdinde açılan davalarda yargılama süresi tespit edilirken sürenin başlangıç
tarihi olarak, davanın açıldığı tarih, sürenin sona erdiği tarih olarak
yargılamanın sona erdiği (Nesrin Kılıç,
B. No: 2013/772, 7/11/2013 § 69); yargılaması devam eden davalar yönünden ise
Anayasa Mahkemesinin makul süre şikâyetiyle ilgili kararını verdiği tarih esas
alınır (Mehmet Salih Ayyıldız, B.
No: 2012/397, 17/11/2014, § 25).
15. İş mahkemeleri nezdinde görülen davalarda yargılama
süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve
kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki
tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin
niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Nesrin
Kılıç, §§ 57, 58).
16. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda yedi yılı aşkın sürdüğü
anlaşılan yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
17. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
D. 6216 Sayılı Kanun"un
50. Maddesi Yönünden
18. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun"un 50. maddesinin (1) numaralı
fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir …”
19. Başvurucular manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
20. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
21. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları
karşılığında başvuruculara ayrı ayrı net 3.500 TL manevi tazminat ödenmesine
karar verilmesi gerekir.
22. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 1.800 TL vekâlet
ücretinden oluşan yargılama giderinin başvuruculara müşterek olarak ödenmesine
karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
C. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul süre
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
D. Başvuruculara ayrı ayrı net 3.500 TL manevi tazminat
ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
E. 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan yargılama giderinin
BAŞVURUCULARA MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Bakırköy 25. İş Mahkemesine (E.2013/11,
K.2015/157) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
24/11/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.