Esas No: 2014/12672
Karar No: 2014/12672
Karar Tarihi: 7/12/2016
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
RAMAZAN AYAS VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2014/12672) |
|
Karar Tarihi: 7/12/2016 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Engin YILDIRIM |
Üyeler |
: |
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT |
|
|
Recep KÖMÜRCÜ |
|
|
Celal Mümtaz AKINCI |
|
|
Recai AKYEL |
Raportör Yrd. |
: |
Ceren Sedef EREN |
Başvurucular |
: |
1. Ramazan AYAS |
Vekili |
: |
Av. Özden EREN |
|
|
2. Mahmut BEYAZDOĞAN |
|
|
3. Mehriban
ERDOĞAN |
Vekili |
: |
Av. Muharrem ERDOĞAN |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 25/7/2014 tarihinde
yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. 2016/4406 sayılı dosyanın, konu yönünden hukuki irtibat
nedeniyle 2014/12672 sayılı dosyayla birleştirilmesine karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
9. Başvurucu Ramazan Ayas"ın babası
olan murisinin açtığı 1954 tarihli kadastro tespitine itiraz davası sonucu
verilen kararın temyiz aşamasında bozulması üzerine dava 1969/48 esasını almış
ve bu aşamada davaya diğer başvurucuların murisi de davacı sıfatıyla
katılmıştır. Yerel Mahkemece anılan esaslı davanın 16/7/2014
tarihinde açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve karar temyiz edilmeyerek
kesinleşmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
10. Mahkemenin 7/12/2016 tarihinde
yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal
Edildiğine İlişkin İddia
11. Başvurucular, makul sürede yargılanma hakkının ihlal
edildiğini ileri sürmüşlerdir.
1. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
12. Başvurucular
Mahmut Beyazdoğan ve Mehriban
Erdoğan başvuru formlarında, kendilerinin şikâyet konusu davadan ancak davanın
açılmamış sayılmasına dair nihai kararın kendilerine tebliğ edildiği 10/11/2014 tarihinde haberdar olduklarını, dolayısıyla daha
önce anılan davayla ilgili hiçbir işleme katılmadıklarını beyan etmişlerdir.
Başvurucuların söz konusu beyanları değerlendirildiğinde şikâyet konusu davaya
mirasçı sıfatıyla katılmadıkları ve yargılama sürecinin bir tarafı haline
gelmediklerinin kabulü gerektiği anlaşılmaktadır. Anılan sebeplerle
başvurucular Mahmut Beyazdoğan ve Mehriban
Erdoğan yönünden başvurunun, kişi bakımından
yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi
gerekir.
13. Başvurucu Ramazan Ayas"ın açıkça
dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini
gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul sürede yargılanma
hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiasının kabul edilebilir olduğuna karar
verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
14. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın
ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra
aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam
eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul süre şikâyetiyle ilgili
kararını verdiği tarih esas alınır (Güher
Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013,
§§ 50, 52).
15. Başvuruya konu dava, başvurucunun murisinden intikalle takip
etmekte olduğu bir uyuşmazlık olup bu yönüyle makul süre değerlendirmesi bakımından
dikkate alınacak sürenin başlangıç anı, mirasçının yargılamaya katıldığı an
değil somut olayda muris açısından değerlendirmeye esas alınan sürenin
başlangıç anıdır (Gülseren Gürdal ve
diğerleri, B. No: 2013/1115, 5/12/2013, §
51).
16. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41-45).
17. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda yaklaşık 60 yıldır devam eden
yargılamanın süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
18. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
19. Başvurucu uzun süren yargılama nedeniyle taşınmazlarını
kullanamadığını belirterek Anayasa’nın 35. maddesinde tanımlanan mülkiyet
hakkının da ihlal edildiğini iddia etmişse de başvurucunun makul sürede
yargılanma hakkının ihlal edildiği yönünde yukarıda yer verilen tespitler
ışığında, mülkiyet hakkının ihlal edildiği yönündeki iddiasının ayrıca
değerlendirilmesine gerek görülmemiştir.
B. Diğer İhlal İddiaları
20. Başvurucu Ramazan Ayas ayrıca
davanın açılmamış sayılmasına dair verilen kararın hakkaniyete aykırı olması
nedeniyle adil yargılanma hakkının da ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
21.30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesinin (2) numaralı
fıkrası uyarınca bireysel başvuru yoluna başvurabilmek için olağan kanun
yollarının tüketilmiş olması gerekir (Ayşe Zıraman ve Cennet Yeşilyurt, B. No: 2012/403, 26/3/2013, § 16).
22.Somut olayda başvurucunun söz konusu iddiasını ileri
sürebileceği temyiz kanun yolunu tüketmeden bireysel başvuruda bulunduğu
anlaşılmaktadır.
23.Açıklanan nedenlerle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiası yönünden başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden
incelenmeksizin başvuru yollarının
tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi
gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun"un
50. Maddesi Yönünden
24. 6216 sayılı Kanun’un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası
şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir…”
25. Başvurucu, manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
26. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
27. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları
karşılığında başvurucuya, başvuru konusu davadaki taraf sayısının fazlalığı da
gözetildiğinde net 19.500 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi
gerekir.
28. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.800
TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin başvurucuya
ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Başvurucular Mahmut Beyazdoğan
ve Mehriban Erdoğan yönünden başvurunun kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Başvurucu Ramazan Ayas"ın makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiasının KABUL EDİLEBİLİR
OLDUĞUNA,
3. Başvurucu Ramazan Ayas"ın diğer
ihlal iddialarının başvuru yollarının
tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucu Ramazan Ayas"a net 19.500
TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam
2.006,10 TL yargılama giderinin başvurucu Ramazan Ayas"a
ÖDENMESİNE,
E. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Mazgirt Kadastro Mahkemesine
(E.1969/48, K.2014/64) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 7/12/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.