Abaküs Yazılım
İkinci Bölüm
Esas No: 2014/10744
Karar No: 2014/10744
Karar Tarihi: 7/12/2016

        Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.

 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ANTALYA PRİNCESS OTEL VE TURİZM A.Ş. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/10744)

 

Karar Tarihi: 7/12/2016

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Engin YILDIRIM

Üyeler

:

Osman Alifeyyaz PAKSÜT

 

 

Recep KÖMÜRCÜ

 

 

Celal Mümtaz AKINCI

 

 

Recai AKYEL

Raportör

:

Kamil KAYA

Başvurucu

:

ANTALYA PRİNCESS OTEL VE TURİZM A.Ş.

Vekili

:

Av. Seyit KONUKCU

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, mazeret bildirerek duruşmaya katılmayan vekile yeni duruşma tarihinin tebliğ edilmemesi nedeniyle sonraki duruşmaya da katılamadığından dosyanın işlemden kaldırılarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi ve yargılamanın makul sürede tamamlanmaması nedenleriyle adil yargılanma hakkı ile bu hak kapsamında makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 27/6/2014 tarihinde Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Mahkeme) vasıtasıyla yapılmıştır. Başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. İkinci Bölüm Birinci Komisyonunca 23/2/2015 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

4. Bölüm Başkanı tarafından 25/3/2016 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, başvuruya ilişkin görüş sunmamıştır.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

7. Başvurucu; bir şirketten kiraladığı otelin kira sözleşmesine aykırı teslim edildiği ve kiralayanın sözleşmeye aykırı davranışları nedenleriyle zarara uğradığı iddiasıyla 20/5/1994 ve 14/10/1994 tarihlerinde, kiralayan aleyhine kira sözleşmesine dayalı alacak davaları açmıştır. Bağlantı nedeniyle söz konusu davalar Mahkemenin E.1994/409 sayılı dosyasında birleştirilmiştir.

8. Mahkemece 20/11/1997 tarihli ve E.1994/409, K.1997/1187 sayılı karar ile asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; anılan karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 31/5/2001 tarihli ve E.2001/3389, K.2001/4884 sayılı ilamı ile bozulmuştur.

9. Bozma sonrası yapılan yargılamada Mahkeme 13/4/2004 tarihli ve E.2001/974, K.2004/187 sayılı kararı ile asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar vermiş; bu ikinci karar da Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 10/10/2005 tarihli ve E.2004/11928, K.2005/9465 sayılı ilamı ile bozulmuştur. Karar düzeltme talebi de aynı Dairenin 14/3/2006 tarihli ve E.2006/1638, K.2006/2618 sayılı ilamı ile reddedilmiştir.

10. İkinci bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkeme 11/9/2008 tarihli ve E.2006/251, K.2008/269 sayılı kararı ile asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar vermiş; bu üçüncü karar da Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2/12/2010 tarihli ve E.2009/1359, K.2010/12386 sayılı ilamı ile bozulmuştur.

11. Bu arada 30/9/1997 ve 25/9/2007 tarihli duruşmalarda davanın taraflarca takip edilmemesi nedeniyle dosyanın iki kez işlemden kaldırıldığı, başvurucunun yenileme talebi üzerine yargılamaya devam edildiği anlaşılmıştır.

12. Üçüncü bozma sonrası yapılan yargılamada başvurucu vekili, 9/2/2012 tarihli duruşmaya mazeret bildirerek katılmamış; Mahkemeye sunduğu mazeret dilekçesinde, belirlenecek yeni duruşma gününü Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden öğreneceğini bildirmiştir. Mahkeme, başvurucu vekilinin mazeretinin kabulüne, mazeret dilekçesi ekinde pul eklenmediğinden duruşma gününün UYAP üzerinden öğrenilmesine karar vererek duruşmayı 15/5/2012 tarihine ertelemiştir.

13. Başvurucu vekilinin takip eden 15/5/2012 tarihli duruşmaya da katılmaması ve davalının davayı takip etmeyeceğini bildirmesi nedeniyle dosya üçüncü kez işlemden kaldırılmıştır.

14. Başvurucu, dosyanın yenilenmesi talebinde bulunmuş ise de Mahkemece 13/11/2012 tarihli ve E.2011/96, K.2012/298 sayılı karar ile üç kez takipsiz bırakılan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Gerekçeli kararın ilgili kısmı şöyledir:

“Davacı vekili 09.02.2012 tarihli duruşmaya verdiği mazeret dilekçesinde duruşma gününü uyap üzerinden öğrenmeyi talep ederek masraf yatırmamış olup, bu nedenle tebligat çıkartılmadığı, uyap üzerinden duruşma gününü her zaman öğrenebileceği ve talebi de bu olduğundan 15.05.2012 tarihli duruşmaya katılmaması kendi talebine uymamaktan kaynaklanmıştır.

Yapılan incelemede; davacı vekilinin 30.09.1997, 25.09.2007 ve 15.05.2012 tarihlerinde dosyayı takip etmemiş ve dosyanın işlemden kaldırıldığı anlaşılmıştır.

6100 Sayılı yasanın HMK 150/6 mad ve 1086 sayılı HUMK 409/6 maddesinde belirtildiği üzere 2 den fazla işlemden kaldırılıp 15.05.2012 tarihli işlemden kaldırma ve yenileme 3.kez olduğundan davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerek[miştir].”

15. Söz konusu karar, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 23/10/2013 tarihli ve E.2013/2567, K.2013/14099 sayılı ilamı ile onanmıştır. Yargıtay onama ilamının ilgili kısmı şöyledir:

“Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve ... temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 23/10/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

16. Başvurucu, onama ilamını 12/12/2013 tarihinde tebliğ aldığını bildirerek 20/12/2013 tarihli dilekçeyle karar düzeltme isteminde bulunmuş; Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 13/2/2014 tarihli ve E.2014/1157, K.2014/1571 sayılı ilamı ile davanın açılmamış sayılmasına dair hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin Yargıtayca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna başvurulamayacağı gerekçesiyle karar düzeltme dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Anılan Yargıtay ilamının ilgili kısmı şöyledir:

“6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 440. maddesinin III. fıkrasının 3 nolu bendi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin Yargıtay’ca verilen kararlar için karar düzeltme istenemez. Bu bakımdan düzeltme istemine ait dilekçenin reddi gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, red esasa ilişkin olmadığından para cezasının tayinine yer olmadığına ... karar verildi.”

17. Söz konusu Yargıtay ilamı, başvurucuya 30/5/2014 tarihinde tebliğ edilmiş; başvurucu 27/6/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

B. İlgili Hukuk

18. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 30. maddesi şöyledir:

“Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.”

19. 6100 sayılı Kanun’un geçici 3. maddesi gereğince temyize ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı mülga Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440. maddesinin (III) numaralı fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:

Yargıtayın aşağıdaki kararları hakkında karar düzeltmesi yoluna gidilemez.

...

3 - Görevsizlik, yetkisizlik, hakimin reddi, dava veya karşılık davanın açılmamış sayılması, davaların birleştirilmesi ve merci belirtilmesi kararları,

...”

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

20. Mahkemenin 7/12/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

21. Başvurucu, kira sözleşmesine dayalı olarak açtığı alacak davasında vekilinin mazeret bildirerek katılmadığı duruşmada mazeretin kabulüne ve takip eden duruşma gününün UYAP kanalıyla öğrenilmesine karar verildiğini, Yargıtay içtihatlarına göre mazereti kabul edilen vekile yeni duruşma gününün tebliğ yoluyla bildirilmesi gerekirken buna aykırı yapılan işlem nedeniyle duruşmada kendini temsil ettiremediğinden dosyanın işlemden kaldırılarak davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, öte yandan yargılamanın uzun sürdüğünü belirterek Anayasa"nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı ile bu hak kapsamında makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş; öncelikle yargılamanın yenilenmesi, bu mümkün olmazsa tazminata hükmedilmesi talebinde bulunmuştur.

B. Değerlendirme

22. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel başvuru usulü” kenar başlıklı 47. maddesinin (5) numaralı fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:

“Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.”

23. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün (İçtüzük) “Başvuru süresi ve mazeret” kenar başlıklı 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

“Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.”

24. Bireysel başvurunun ön şartlarından biri de otuz günlük süre kuralıdır. Süre, başvurunun her aşamasında dikkate alınması gereken bir usul hükmüdür (Deniz Baykal, B. No: 2013/7521, 4/12/2013, § 32).

25. Bireysel başvuruların, 6216 sayılı Kanun"un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile İçtüzük"ün 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Anayasa Mahkemesine doğrudan veya diğer mahkemeler yahut yurt dışı temsilcilikler vasıtasıyla yapılması gerekmektedir (Yasin Yaman, B. No: 2012/1075, 12/2/2013, §§ 18, 19).

26. Karar düzeltme yolu kapalı olan kararların öğrenilmesinden itibaren bireysel başvuru süresibaşlar. Bu nitelikteki kararlara karşı karar düzeltme yoluna başvurulmasının bireysel başvuru süresine bir etkisi bulunmamaktadır (Erendiz Önal, B. No: 2014/1133, 30/6/2014, § 32).

27. Başvuru konusu olayda, başvurucu tarafından açılan davada Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince 13/11/2012 tarihli kararla davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

28. Temyiz incelemesi sonucu anılan hüküm, Yargıtay 6. Hukuk Dairesince 23/10/2013 tarihindeonanmıştır. Başvurucunun 20/12/2013 tarihli dilekçeyle karar düzeltme isteminde bulunması üzerine aynı Dairece 13/2/2014 tarihinde, davanın açılmamış sayılmasına dair hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna başvurulamayacağı gerekçesiyle karar düzeltme dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

29. Karar düzeltme yolu kapalı olan hüküm, temyiz onama karar tarihi itibarıyla kesinleşir. Somut olayda başvurucu, Yargıtay 6. Hukuk Dairesince verilen onama kararının tebliğinden sonra karar düzeltme isteminde bulunmuş ise de anılan hükme yönelik olarak karar düzeltme yolu kapalı olduğu için temyiz onama tarihi olan 23/10/2013 tarihi itibarıyla hüküm kesinleşmiştir. Zira karar düzeltme yolu kapalı olan hükme karşı karar düzeltme isteminde bulunulması, hükmün kesinleştiği tarihi değiştirmez. Yargıtay tarafından da karar türü itibarıyla karar düzeltme yoluna başvurulamayacağı gerekçesiyle dilekçenin reddine karar verilmiştir.

30. Başvurucunun davanın esasına ilişkin iddiaları Yargıtay 6. Hukuk Dairesince temyizen incelenmiş ve 23/10/2013 tarihinde hüküm onanarak bu tarihte başvuru yolları tüketilmiştir. Karar düzeltme yolu kapalı olan hükme yönelik olarak başvurucunun, onama kararını öğrendiği 12/12/2013 tarihinden itibaren otuz günlük sürede bireysel başvuruda bulunması gerekirken bu sürenin geçmesinden sonra 27/6/2014 tarihinde başvuruda bulunduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla başvuruda süre aşımı bulunduğu sonucuna varılmaktadır.

31. Açıklanan nedenlerle ihlale neden olduğu iddia edilen karara ilişkin olarak otuz gün geçtikten sonra yapılan başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 7/12/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi