Esas No: 2014/12287
Karar No: 2014/12287
Karar Tarihi: 23/2/2017
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
UĞUR ELDEMİR BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2014/12287) |
|
Karar Tarihi: 23/2/2017 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Engin YILDIRIM |
Üyeler |
: |
Celal Mümtaz AKINCI |
|
|
Muammer TOPAL |
|
|
M. Emin KUZ |
|
|
Recai AKYEL |
Raportör |
: |
Mehmet Sadık YAMLI |
Katılan |
: |
Uğur ELDEMİR |
Vekili |
: |
Av. Hüseyin OLCAY |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, naklen atama işleminin iptali istemiyle açılan
davada verilen yürütmenin durdurulması kararının gereği gibi uygulanmaması
nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 21/7/2014 tarihinde
yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü sunmuştur.
7. Bakanlık tarafından Anayasa Mahkemesine sunulan görüş başvurucuya
tebliğ edilmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve ekleri ile Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi
(UYAP) üzerinden başvuruya konu yargılama dosyasına ilişkin tespit edilen ilgili
olaylar özetle şöyledir:
9. Başvurucu, Kocaeli Emniyet Müdürlüğünde Asayiş Şube Müdürü
olarak görev yapmakta iken 30/1/2014 tarihli işlem ile
Derince İlçe Emniyet Müdürü olarak atanmıştır.
10. Başvurucunun anılan işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması
istemi ile açtığı davada Kocaeli İ. İdare Mahkemesinin 14/5/2014
tarihli ve E.2014/299 sayılı kararıylabaşvurucunun
atanmasına ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu ve uygulanması hâlinde telafisi
güç zararlar doğacağı gerekçesiyle 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesi gereğince yürütmenin durdurulmasına
karar verilmiştir.
11. İdarenin karara karşı yapmış olduğu itiraz, Sakarya Bölge
İdare Mahkemesinin 26/6/2014 tarihli ve Y.D. İtiraz
2014/622 sayılı kararıyla reddedilmiştir.
12. Bu arada başvurucu, 21/5/2014
tarihli işlemle Derince İlçe Emniyet Müdürlüğünden Kocaeli Toplum Destekli
Polislik Şube Müdürlüğüne şube müdür yardımcısı olarak atanmıştır.
13. Anılan yürütmenin durdurulması kararı üzerine idare, 6/6/2014 tarihli işlem ile 6/3/2014 tarihli ve 28933
Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe giren, 21/2/2014 tarihli ve 6526 sayılı Kanun"un 18. maddesi ile
değiştirilen 2577 sayılı Kanun’un 28. maddesi gereği boş kadro olmadığı
gerekçesiyle başvurucuyu tekrar Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğüne şube
müdür yardımcısı olarak atamıştır.
14. Başvurucu 21/7/2014 tarihinde
bireysel başvuruda bulunmuştur.
15. Bireysel başvuru yapıldıktan sonra Kocaeli 1. İdare
Mahkemesi 29/8/2014 tarihli kararla dava konusu işlemi
iptal etmiş ise de bu karar Sakarya Bölge İdare Mahkemesinin 1/4/2015 tarihli
ve E.2015/74, K.2015/945 sayılı kararıyla bozulmuş ve davanın reddine karar
verilmiştir. Karar düzeltme yoluna başvurulmamış ve başvurucunun Derince İlçe Emniyet
müdürü olarak atanması işleminin iptali istemiyle açılan davanın reddine
ilişkin karar kesinleşmiştir.
IV. İLGİLİ HUKUK
16. İlgili hukuk için bakınız Bülent
Türk [GK], B. No: 2014/7002, 1/12/2016, §§
17-20.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
17. Mahkemenin 23/2/2017 tarihinde
yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
ve Bakanlık Görüşü
18. Başvurucu, görev biriminin
değiştirilmesi üzerine açtığı davada verilen yürütmenin durdurulması kararının
2577 sayılı Kanun’un 28. maddesi gerekçe gösterilerek uygulanmadığını,
böylelikle yargı kararının etkisiz hâle getirildiğini, yürütmenin durdurulması
kararı gereği gibi yerine getirilmediğinden başvuru yolunun etkili olmadığını,
dava konusu işlemden dolayı kendisinin ve ailesinin Mahkeme kararında da
belirtildiği üzere telafisi güç zararlar içinde olduğunu, idare tarafından
kendisine mobbing uygulandığını belirterek
Anayasa"nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal
edildiğini ileri sürmüş; ihlalin tespiti ve sonuçlarının ortadan kaldırılması
talebinde bulunmuştur.
19. Bakanlık görüşünde, yürütmenin durdurulması kararının 2577
sayılı Kanun’un 28. maddesindeki kural dikkate alınarak uygulandığı ve
başvurucunun açtığı davanın esastan reddine karar verildiği hususlarının kabul
edilebilirlik aşamasında gözönünde bulundurulması
gerektiği ifade edilmiştir.
B. Değerlendirme
20. Başvurucunun şikâyetlerine benzer nitelikte kamu
görevlisinin çalıştığı birimin değiştirilmesi üzerine bu işlemin iptaline ve
yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi istemiyle açılan davada verilen
yürütmenin durdurulması kararının, 2577 sayılı Kanun"un 28. maddesi gerekçe
gösterilerek gereği gibi yerine getirilmediğine ilişkin şikâyet daha önce
Anayasa Mahkemesinin içtihadına konu olmuştur (Bülent
Türk; Arif Canlı [GK],
B. No: 2014/7152, 1/12/2016; Hakan Yıldız [GK], B. No: 2014/8804,
1/12/2016).
21. Anayasa Mahkemesinin anılan içtihadında da belirtildiği
üzere yürütmenin durdurulması kurumu anayasal bir değer ve öneme sahip olmakla
birlikte adil yargılanma hakkı, kural olarak uyuşmazlık bakımından nihai ve
kesin nitelik taşıyan yargı kararlarının sonucuna erişmeyi güvence altına
almakta olup yürütmenin durdurulması kararlarının böyle bir niteliği bulunmamaktadır.
Yürütmenin durdurulması kararlarının icra edilmemesinin de diğer ara
kararlarında olduğu gibi ancak adil yargılanma hakkına hâkim olan ilkelerden
yargılamanın bütününün adil olmaktan çıkması ilkesi dikkate alınarak mahkemeye
erişim hakkı kapsamında incelenmesi gerekmektedir. Buna göre yargılama
bakımından nihai nitelik taşımayan yürütmenin durdurulması kararlarının icra
edilmemesine ilişkin şikâyetlerde adil yargılanma hakkı yönünden bakılacak
husus, yürütmenin durdurulması kurumunun niteliği gereği bu kararın
uygulanmamasının ileride başvurucu lehine verilecek muhtemel nihai kararın icra
edilmesini imkânsız hâle getirecek veya aşırı derecede zorlaştıracak nitelikte
olup olmadığıdır. Bu hususun ise her somut olayın koşulları dikkate alınarak değerlendirilmesi
gerekir.
22. Somut olayda başvuruya dayanak olan ve gereği gibi yerine
getirilmediği ileri sürülen yürütmenin durdurulması kararı, başvurucunun aynı
il içinde başka bir birime atanması işlemine ilişkindir. Başvurucu, münhasıran
tayine ilişkin olan bireysel başvurusunda, başka bir hakkın ihlal edildiğini
ileri sürmediği gibi Mahkeme tarafından da başvurunun diğer temel haklarla bir
bağlantısı tespit edilememiştir. Ayrıca yürütmenin durdurulması kararının
gereği gibi icra edilmemesinin, yargılama sonundaki nihai kararın icra
edilmesini imkânsız hâle getirecek veya aşırı derecede zorlaştıracak bir
nitelikte olmadığı da anlaşılmaktadır.
23. Açıklanan nedenlerle, başvurunun diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar
verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 23/2/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.