Esas No: 2014/18188
Karar No: 2014/18188
Karar Tarihi: 8/3/2017
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
CENGİZ KOÇ VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2014/18188) |
|
Karar Tarihi: 8/3/2017 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Engin
YILDIRIM |
Üyeler |
: |
Serdar
ÖZGÜLDÜR |
|
|
Celal Mümtaz
AKINCI |
|
|
Muammer
TOPAL |
|
|
M. Emin KUZ |
Raportör Yrd. |
: |
Ceren Sedef
EREN |
Başvurucular |
: |
1. Cengiz
KOÇ |
|
|
2. Yusuf KOÇ |
|
|
3. Şehnaz
KOÇ |
|
|
4. Aysel
GEZER |
|
|
5. İlhan KOÇ |
|
|
6. Bayram
KOÇ |
|
|
7. Hadice
KOÇ |
|
|
8. Nurettin
KOÇ |
|
|
9. Şükrü KOÇ |
|
|
10. Sekine
KOÇ |
|
|
11. Ayhan
YILDIRIM |
|
|
12. Mehmet
KOÇ |
|
|
13. Nursel
DAĞDELEN |
|
|
14. Kadriye
KARACA |
|
|
15. İbrahim
ADIYAMAN |
|
|
16. İbrahim
KOÇ |
|
|
17. Kasım
KOÇ |
|
|
18. Sevinç
ADIYAMAN |
|
|
19. Serdar
KOÇ |
Vekili |
: |
Av. Mehmet
Selim TEMUR |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir..
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 20/11/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
8. Maliye Bakanlığı tarafından 22/5/1967 tarihinde Mardin Asliye
Hukuk Mahkemesinde hasımsız olarak açılan tapu tescili davası görevsizlik
nedeniyle Mardin Kadastro Mahkemesine gönderilmiş, anılan Mahkemede 1974/4
esasını alan davaya başvurucular Cengiz Koç, Yusuf Koç, Şehnaz Koç, Aysel
Gezer, İlhan Koç, Bayram Koç, Nurettin Koç, Şükrü Koç, Ayhan Yıldırım, Mehmet
Koç, Nursel Dağdelen, Kadriye Karaca, İbrahim Koç, Kasım Koç, Sevinç Adıyaman
ve Serdar Koç"un babaları ve başvurucu Hadice Koç"un mirasçısı olduğu eşinin
babası olan murisleri Ahmet Koç ile başvurucu İbrahim Adıyaman 1974 yılında
davacı sıfatıyla müdahil olmuşlardır. Yerel Mahkemece verilen kararların
müteaddit defalar Yargıtayca bozulduğu söz konusu
dava, yerel Mahkeme aşamasında derdest durumdadır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
9. Mahkemenin 8/3/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
10. Başvurucular, makul sürede yargılanma ve mülkiyet haklarının
ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
A. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
1. Başvurucu Sekine Koç
Yönünden
11. Anayasa"nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası ile 30/3/2011 tarihli
ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında
Kanun"un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca Anayasa"da güvence altına
alınmış temel hak ve özgürlüklerinden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
(Sözleşme) ve buna ek Türkiye"nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki
herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiğini iddia eden herkese
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapma hakkı tanınmıştır. Dolayısıyla
medeni haklara sahip gerçek ve tüzel kişiler bireysel başvuru yönünden dava
ehliyetine sahiptir (Büğdüz Köyü Muhtarlığı, B. No: 2012/22,
25/12/2012, § 24).
12. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Sözleşme"nin 34.
maddesinde yer alan "mağdur" kelimesi ile ihtilaf konusu eylem ya da
ihmalden doğrudan etkilenen kişinin kast edildiğini belirtmiş (bkz. Brumarescu/Romanya [BD], B. No: 28342/95,
28/10/1999, § 50); hakkı ihlal edilen kişinin bireysel başvuru yapmadan önce
ölmesi durumunda mağdurluk durumunun ortadan kalkması nedeniyle, hukuken bir
başkasının ölen kişi adına bireysel başvuruda bulunamayacağına karar vermiştir
(Davut Kaya, Zöhre
Polat/Türkiye, B. No: 2794/05, 40345/05, 21/10/2008).
13. 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 28.
maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
"Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla
doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer."
.
14. 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 43.
maddesi şöyledir:
"Hukuki işlemden doğan temsil yetkisi, aksi taraflarca
kararlaştırılmadıkça veya işin özelliğinden anlaşılmadıkça, temsil olunanın
veya temsilcinin ölümü, gaipliğine karar verilmesi, fiil ehliyetini kaybetmesi
veya iflas etmesi durumlarında sona erer.
Bu hüküm, bir tüzel kişiliğin sona ermesi durumunda da uygulanır.
Tarafların karşılıklı kişisel hakları saklıdır."
15. 6098 sayılı Kanun"un 513. maddesinin birinci fıkrasının
birinci cümlesi şöyledir:
"Sözleşmeden veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça sözleşme,
vekilin veya vekâlet verenin ölümü, ehliyetini kaybetmesi ya da iflası ile
kendiliğinden sona ermiş olur."
16. 4721 sayılı Kanun"un
28. maddesine göre gerçek kişiler hakkında sağ doğmakla başlayan kişilik ölümle
sona ermekte olup ölüm ile kişiliği sona erenler için artık hak ve fiil
ehliyetine sahip olduklarından söz etmeye olanak bulunmamaktadır. 6098 sayılı
Kanun"un anılan hükümlerinden anlaşıldığı üzere ise hukuki işlemden doğan
vekâlet veren ile vekil arasında temsil yetkisine dair sözleşme, aksi
kararlaştırılmadıkça veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça taraflarının
birinin ölümü, ehliyetini kaybetmesi veya iflası ile hiçbir işleme gerek
kalmaksızın kendiliğinden son bulacaktır (Abdurrehman Uray, B. No: 2013/6140, 5/11/2014, § 28).
17. 6216 sayılı Kanun"un 51. maddesi şöyledir:
"Bireysel başvuru hakkını açıkça kötüye
kullandığı tespit edilen başvurucular aleyhine, yargılama giderlerinin dışında,
ayrıca ikibin Türk Lirasından fazla olmamak üzere
disiplin para cezasına hükmedilebilir."
18. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü"nün
(İçtüzük) 83. maddesi şöyledir:
“Başvurucunun istismar edici, yanıltıcı ve benzeri nitelikteki
davranışlarıyla bireysel başvuru hakkını açıkça kötüye kullandığının tespit
edilmesi hâlinde başvuru reddedilir ve yargılama giderleri dışında, ilgilinin ikibin Türk Lirasından fazla olmamak üzere disiplin para
cezasıyla cezalandırılmasına karar verilir.”
19. İlgili düzenlemeler vasıtasıyla genel hukuk teorisinde bir
kamu düzeni kuralı olarak ele alınan ve genel olarak bir hakkın açıkça
öngörüldüğü amaç dışında ve başkalarını zarara sokacak şekilde kullanılmasının
hukuk düzenince himaye edilmeyeceğini ifade eden hakkın kötüye kullanılmasının,
bireysel başvuru alanında özel olarak ele alındığı görülmektedir. Bu bağlamda
bireysel başvuru usulünün amacına açıkça aykırı olan ve mahkemenin başvuruyu
gereği gibi değerlendirmesini engelleyen davranışların başvuru hakkının kötüye
kullanılması olarak değerlendirilmesi mümkündür (Mehmet Güven Ulusoy, [GK], B. No: 2013/1013, 2/7/2015, § 31;
S.Ö., B. No: 2013/7087,
18/9/2014, § 28).
20. Bu kapsamda özellikle mahkemeyi yanıltmak amacıyla gerçek olmayan
maddi vakıalara dayanılması veya bu nitelikte bilgi ve belge sunulması,
başvurunun değerlendirilmesi noktasında esaslı olan bir unsur hakkında bilgi
verilmemesi, başvurunun değerlendirilmesi sürecinde vuku bulan ve söz konusu
değerlendirmeyi etkileyecek nitelikte yeni ve önemli gelişmeler hakkında
mahkemenin bilgilendirilmemesi suretiyle başvuru hakkında doğru bir kanaat
oluşturulmasının engellenmesi, medeni ve meşru eleştiri sınırları saklı kalmak
kaydıyla bireysel başvuru amacıyla bağdaşmayacak surette hakaret, tehdit veya
tahrik edici bir üslup kullanılması ile söz konusu başvuru yolu kapsamında
ihlalin tespiti ile ihlal ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin amaçla
bağdaşmayacak surette içeriksiz bir başvuruda bulunulması durumunda başvuru
hakkının kötüye kullanıldığı kabul edilebilecektir (Mehmet Güven Ulusoy, § 32; S.Ö.,
§ 29).
21. Başvuru konusu olayda başvurucu Sekine Koç 19/7/2012
tarihinde Avukat Mehmet Selim Temur"a vekâlet vermiştir. Başvurucu nüfus
kayıtlarına göre 18/11/2014 tarihinde vefat etmiştir. Başvurucu vekili
tarafından 20/11/2014 tarihinde başvurucunun adil yargılanma ve mülkiyet
hakkının ihlal edildiği iddiasıyla bireysel başvuru yapılmıştır. Başvuru
tarihinden itibaren geçen yaklaşık 2 yıllık sürede de Mahkemeye bir bildirimde
bulunulmamıştır.
22. Kamu gücü tarafından hakkı ihlal edilen kişinin bireysel
başvuru yapmadan önce ölmesi durumunda ölen kişi adına bir başkası tarafından
bireysel başvuru yapma imkânı bulunmamaktadır (Abdurrehman Uray, § 30).
23. Açıklanan nedenlerle başvuru tarihinden önce vefat etmiş
kişi adına vekâlet ilişkisi sona ermiş olan avukat tarafından yapılan bireysel
başvurunun, Sekine Koç yönünden başvuru
hakkının kötüye kullanımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.
24. Bu durumda Avukat Mehmet Selim Temur aleyhine, Anayasa
Mahkemesini yanıltıcı nitelikte başvuru yapması nedeniyle 6216 sayılı Kanun"un
51. maddesi ve İçtüzük’ün 83. maddesi uyarınca takdiren 500 TL disiplin para cezasına hükmedilmesi
gerekir.
2. Diğer Başvurucular
Yönünden
25. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir nedeninin de bulunmadığı anlaşılan
makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul
edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
26. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın
ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra aşamasını
da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam eden davalar
yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal
edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13,
2/7/2013, §§ 50, 52).
27. Başvuruya konu dava, bir kısım başvurucuların murislerinden
intikalle takip etmekte oldukları bir uyuşmazlık olup bu yönüyle makul süre
değerlendirmesi bakımından dikkate alınacak sürenin başlangıç anı, mirasçının
yargılamaya katıldığı an değil somut olayda muris açısından değerlendirmeye
esas alınan sürenin başlangıç anıdır (Gülseren
Gürdal ve diğerleri, B. No: 2013/1115, 5/12/2013, § 51).
28. Başvuru konusu davanın açılış tarihi farklı olmakla beraber
başvurucu İbrahim Adıyaman ile diğer başvurucular murisi Ahmet Koç"un 1974
yılında verdikleri müdahale talepli dilekçe sonrasında, dâhili davacı sıfatıyla
yargılamada yer almaya başladıkları anlaşılmaktadır. Bu nedenle başvurucular
açısından makul süre değerlendirmesinde dikkate alınacak sürenin başlangıç anı,
davanın açıldığı tarih değil usulüne uygun olarak müdahale talebinde bulunulan
1974 yılıdır (İsmail Özkan, B. No: 2012/367, 17/9/2013, § 25).
29. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41-45).
30. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda yaklaşık 43 yıllık yargılama
süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
31. Açıklanan gerekçelerle, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
32. Başvurucular, uzun süren yargılama nedeniyle taşınmazlarını
kullanamadıklarını belirterek Anayasa’nın 35. maddesinde tanımlanan mülkiyet
haklarının da ihlal edildiğini iddia etmişlerse de başvurucuların makul sürede
yargılanma haklarının ihlal edildiği yönünde yukarıda yer verilen tespitler
ışığında, mülkiyet haklarının ihlal edildiği yönündeki iddialarının ayrıca
değerlendirilmesine gerek görülmemiştir.
C. 6216 Sayılı Kanun"un
50. Maddesi Yönünden
33. 6216 sayılı Kanun’un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası
şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir…”
34. Başvurucu İbrahim Adıyaman yalnızca ihlalin tespiti
talebinde bulunurken, diğer başvurucular şikâyet konusu yargılama sürecinin uzun
sürmesi nedeniyle taşınmazlarını kullanamadıklarını ve gelirlerinden
faydalanamadıklarını ileri sürerek maddi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
35. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
36. Anayasa Mahkemesinin maddi tazminata hükmedebilmesi için
başvurucunun uğradığını iddia ettiği maddi zarar ile tespit edilen ihlal
arasında illiyet bağı bulunmalıdır. Başvurucular her ne kadar taşınmazlarını
kullanamadıklarını belirterek maddi tazminat talebinde bulunmuşlarsa da anılan
soyut ifadeler dışında uğradıklarını iddia ettikleri maddi zarara ilişkin
herhangi bir bilgi ya da belge sunmamış olmaları nedeniyle maddi tazminat
talebinin reddine karar verilmesi gerekir.
37. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.800
TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin
başvurucular Cengiz Koç, Yusuf Koç, Şehnaz Koç, Aysel Gezer, İlhan Koç, Bayram
Koç, Nurettin Koç, Şükrü Koç, Ayhan Yıldırım, Mehmet Koç, Nursel Dağdelen,
Kadriye Karaca, İbrahim Koç, Kasım Koç, Sevinç Adıyaman, Serdar Koç, Hadice Koç
ve İbrahim Adıyaman"a müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Başvurucu Sekine Koç adına vekâleten Av. Mehmet Selim
Temur tarafından yapılan başvurunun başvuru
hakkının kötüye kullanımı nedeniyle REDDİNE,
2. 6216 sayılı Kanun"un 51. maddesi ve Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü"nün 83. maddesi uyarınca Avukat Mehmet Selim
Temur"un 500 TL disiplin para cezası ile CEZALANDIRILMASINA,
3. Kararın bir örneğinin Ankara Barosuna GÖNDERİLMESİNE,
B. Diğer başvurucular yönünden makul sürede yargılanma hakkının
ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
C. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
D. Başvurucuların maddi tazminat taleplerinin REDDİNE,
E. 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam
2.006,10 TL yargılama giderinin başvurucular Cengiz Koç, Yusuf Koç, Şehnaz Koç,
Aysel Gezer, İlhan Koç, Bayram Koç, Nurettin Koç, Şükrü Koç, Ayhan Yıldırım,
Mehmet Koç, Nursel Dağdelen, Kadriye Karaca, İbrahim Koç, Kasım Koç, Sevinç
Adıyaman, Serdar Koç, Hadice Koç ve İbrahim Adıyaman"a MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
E. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Mardin Kadastro Mahkemesine (E.2000/3)
GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
8/3/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.